Anadolu topraklarında ele geçirilen ve tarihi binlerce yıl öncesine dayanan 6 adet çivi yazılı kil tablet, düzenlenen resmi bir törenle Irak makamlarına iade edildi. Bu adım, kültürel mirasın korunması ve uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.
Tarihi Emanetler Yerine Döndü
Kültür ve sanatın evrensel değeri bir kez daha diplomatik bir jestle vurgulandı. Türkiye, farklı dönemlerde ele geçirilen ve Irak’a ait olduğu belirlenen toplam 6 adet çivi yazılı kil tableti, düzenlenen resmi bir törenle Irak yetkililerine teslim etti.
Tabletlerin büyük kısmının, Mezopotamya uygarlıklarına ait olduğu ve M.Ö. 2000’li yıllara kadar uzanan bir geçmiş taşıdığı bildirildi. Eserler, arkeolojik ve epigrafik açıdan büyük önem taşıyor.
Kültürel Mirasın İadesi Konusunda Örnek İş Birliği
Bu iade süreci, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Irak Kültür Bakanlığı arasında yürütülen yakın iş birliği sayesinde gerçekleşti. Uluslararası hukuk çerçevesinde koruma altına alınan eserlerin, ait oldukları coğrafyaya döndürülmesi hem etik hem de kültürel sorumluluk olarak değerlendiriliyor.
Yetkililer, bu tür iade süreçlerinin kültürel diplomasi açısından da önemli kazanımlar yarattığını belirtiyor. Özellikle Irak gibi kültürel varlıkları yağmalanmış ülkeler için bu tarz iadeler, geçmişle bağ kurmanın yeniden bir yolu oluyor.
Tabletler Hangi Uygarlıklara Ait?
İade edilen çivi yazılı kil tabletlerin çoğunluğu, Sümer ve Asur dönemlerine tarihlendiriliyor. İçerik olarak ise:
- Ticari sözleşmeler
- Tapınak kayıtları
- Vergi ve tahıl hesapları
- Hukuki belgeler
gibi metinleri içeriyor. Her biri, antik Mezopotamya toplumlarının sosyal, ekonomik ve idari yapısına dair eşsiz bilgiler sunuyor.
Uzmanlara göre, bu tabletler yalnızca arkeolojik eser değil, aynı zamanda tarihsel belge niteliğinde.
Türkiye’nin Kültürel Varlıklarla Mücadele Politikası
Türkiye son yıllarda, yurtdışına kaçırılmış tarihi eserlerin iadesi konusunda olduğu kadar, kaçakçılıkla mücadele ve ele geçirilen eserlerin iadesi konusunda da aktif bir tutum sergiliyor. Bu kapsamda:
- Yurtdışı müzayede takipleri
- Interpol iş birlikleri
- Gümrüklerde dijital envanter taramaları
- Bilimsel belge ve müze arşivlerinin karşılaştırılması
gibi yöntemlerle binlerce tarihi eser tespit edilip ait olduğu ülkelere veya müzelere kazandırıldı.
Irak’a iade edilen bu son eser grubu da bu politikanın güncel ve somut bir örneği niteliğinde.
Törenden Yansımalar
Tabletlerin teslim töreni, Ankara’da diplomatik düzeyde düzenlendi. Törende hem Türk hem de Iraklı yetkililer hazır bulundu. Irak heyeti, bu jestin yalnızca kültürel değil, aynı zamanda insani bir sorumluluk örneği olduğunu vurguladı.
Ayrıca iade edilen tabletlerin Irak’ta sergileneceği ve bilimsel araştırmalar için akademik çevrelere de açılacağı bildirildi.
Kültür Varlıklarının Korunmasında Uluslararası Dayanışma
Eserlerin ait olduğu topraklara dönmesi, sadece tarihi adaletin sağlanması anlamına gelmiyor; aynı zamanda insanlık tarihine olan ortak sorumluluğun da altını çiziyor. UNESCO gibi kuruluşların çerçevesinde şekillenen bu tür iş birlikleri, dünya genelinde kültür varlıklarının korunması adına umut verici gelişmeler arasında yer alıyor.
Türkiye’nin bu alandaki kararlı tutumu, yalnızca kendi tarihî mirasını değil, dünya mirasını da koruma yönünde bir iradeye işaret ediyor. Irak gibi medeniyetlerin doğduğu topraklara ait değerli kalıntıların tekrar halklarıyla buluşturulması, gelecek nesiller için önemli bir kültürel bağ kurma fırsatı sunuyor.
ChatGPT’ye sor